ISTANBUL - Kılıç, konuşmasının ardından bir basın mensubunun, “Geçen hafta Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunda yaptığınız konuşmanın ardından iktidar tarafından eleştiri alıyorsunuz. Bunlardan biri de, 'Mahalle değiştirdi' deniyor. Mahalle mi değiştirdiniz? Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, “Buraya gelirken, herhangi bu konuyla alakalı konuşmamak üzere geldim. Şu anda yoğun bir şekilde bu konular tartışılıyor. Ben söyleyeceklerimi söyledim. Şu andan itibaren benim söyleyeceğim bir şey yok. Onun için o konu değil de, Asya Anayasa Mahkemeleriyle ilgili yapılan etkinlikle alakalı sorunuz varsa cevaplandıralım" dedi.
"ÖNEMLİ GÖRÜŞMELER YAPTIK"
Hilton Convention Center'da gerçekleştirilen Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi'nin 52. kuruluş yıldönümü ve Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadil Kurumlar Birliği İkinci Kongresi'nin kapanışının ardından, Haşim Kılıç ve birliğin yeni Dönem Başkanlığı'nı üstlenen Endonezya Anayasa Mahkemesi Başkanı Hamdan Zoelva ortak basın toplantısı düzenledi.
Haşim Kılıç, Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadil Kurumlar Birliği'nin 14 ülkenin ortaklığında kurulan ve 15 gözlemcisi bulunan bir hukuk organizasyonu olduğunu dile getirerek, anayasa mahkemelerinin ayrı ayrı Asya'da, Afrika'da ve Avrupa'da birlikleri bulunduğunu söyledi. Anayasa mahkemeleriyle ilgili olarak Venedik Komisyonu'nun çabalarıyla Dünya Anayasa Mahkemeleri Birliği kurulduğuna ve Türkiye'nin de bunun üyesi olduğuna dikkat çeken Kılıç, Türkiye'nin Avrupa ve Asya ülkesi olması nedeniyle her iki kıtanın anayasa mahkemeleri birliği üyesi olduğunu vurguladı. Kılıç, "Türk Anayasa Mahkemesi, uluslararası kuruluşlarla ve evrensel ölçülerle tanışma ve onları çok daha yakından takip etme adına çok önemli mesafeler kat etmiş olan bir kurumumuzdur. Bugün itibariyle Anayasa Mahkemesi'nin 15'e yakın ülkeyle ikili protokoller yapmak suretiyle ayrıca yürüttüğü programlar da bulunmaktadır" dedi.
Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadil Kurumlar Birliği'nin 14 delegesi ve diğer gözlemci misafirleriyle 2 gün süren toplantının bugün sona erdiğini ve toplantının sonunda "İstanbul Deklarasyonu" adı altında bir deklarasyon yayımlandığını belirten Kılıç, "Katılan ülkeler özellikle hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hak ve özgürlükleriyle ilgili çok önemli bildiriler ve sunumlar yaptılar. İnanıyorum ki, bu bildiriler ve sunumlarla, başka ülkelerdeki doğruları ülkemize getirme ve bizim doğrularımızı buradan alıp götürmek suretiyle, gelen misafirlerimizin karşılıklı bu değerlerimiz üzerinde ve özellikle anayasa adaleti üzerinde önemli görüşmeleri oldu" dedi.
“TÜRKİYE'DE ANAYASA OKULU ŞEKLİNDE BİR GİRİŞİMİMİZ OLDU"
Türkiye'nin 2 yıllık Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadil Kurumlar Birliği Başkanlığı süresinin sona erdiğini ve Endonezya Anayasa Mahkemesi'ne birlik bayrağını teslim ettiğini kaydeden Kılıç, "2 yıllık süremiz içerisinde çok ciddi çalışmalar yapıldı. Türkiye'de Anayasa Okulu şeklinde bir girişimimiz oldu. Bu yıl içerisinde biz bunu başarıyla tamamladık. Yaptığımız toplantılar sonunda da bütün delegasyon bu okulun Türkiye'de kalmasını ve daha da geliştirilerek devam etmesini istedi. Biz bu okulu sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.
Dönem başkanlığını devralan Endonezya Anayasa Mahkemesi Başkanı Hamdan Zoelva da, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hak ve özgürlüklerinin korunması noktasında görev yapan kurumların temsilcileri olarak, bilgi ve tecrübelerini paylaşmak, bunlarla zenginleşmek üzere toplandıklarını vurguladı.
“ŞU ANDAN İTİBAREN BENİM SÖYLEYECEĞİM BİR ŞEY YOK"
Konuşmaların ardından, bir basın mensubunun, “Geçen hafta Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunda yaptığınız konuşmanın ardından iktidar tarafından eleştiri alıyorsunuz. Bunlardan biri de, 'Mahalle değiştirdi' deniyor. Mahalle mi değiştirdiniz? Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Kılıç, “Buraya gelirken, herhangi bu konuyla alakalı konuşmamak üzere geldim. Şu anda yoğun bir şekilde bu konular tartışılıyor. Ben söyleyeceklerimi söyledim. Şu andan itibaren benim söyleyeceğim bir şey yok. Onun için o konu değil de, Asya Anayasa Mahkemeleriyle ilgili yapılan etkinlikle alakalı sorunuz varsa cevaplandıralım" dedi.
“KAMU GÜCÜNÜ KULLANAN DEVLET ORGANLARI TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN SINIRLARINI ÇİĞNEMEKTEN KAÇINMALIDIRLAR"
Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadili Kurumlar Birliği İkinci Kongresi'nin ardından yayımlanan 2 sayfalık 'İstanbul Deklarasyonu'nda özetle şu ifadelere yer verildi:
"Bizler, dünyanın her tarafındaki karışıklıkları, adaletsizlikleri ve insan onurunun aşağılanmasını görerek, gücün tahakkümünün gelip geçici olduğunu, baki olanın ise adaletin egemenliği olduğunu hatırlatmak isteriz. Bu nedenle, kamu gücünü kullanan devlet organları temel hak ve özgürlüklerin sınırlarını çiğnemekten kaçınmalıdırlar. Anayasanın üstünlüğünü ve anayasal değerleri ayakta tutan anayasa yargısı ve denetim sistemlerinin, temel hak ve özgürlüklerin yanı sıra anayasal devlet düzeninin korunmasında vazgeçilmez araçlar haline geldiğini teyit ederiz. Bizler, son yüzyılda bilim ve teknoloji alanlarında meydana gelen ve devlet yapısının büyümesine yol açan devasa gelişmelerin şahitleri olarak, bireylerin, sosyal olarak dezavantajlı ve savunmasız grupların haklarına öncelik verilmesi gerektiğine inanıyoruz."
İstanbul | DHA
