AYM, İlker Başbuğ'un özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının, “yerel mahkemece etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkumiyete ilişkin gerekçeli kararın açıklanmamasından dolayı Yargıtay önüne götürülememiş olması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin haklarının ihlal edildiğine” karar verdi.
Mahkeme, ihlal kararı nedeniyle gereğinin yapılması ve İlker Başbuğ'un tahliye talebi hakkında karar verilmesi amacıyla karar örneğinin yerel mahkemeye gönderilmesini kararlaştırdı.
AYM, Başbuğ’un ihlal iddiasıyla yaptığı bireysel başvurusundaki tahliye talebi için Adalet Bakanlığı’ndan görüş istemişti.
Bakanlık 24 Şubat’ta görüşünü AYM’ye iletmiş, Başbuğ’un avukatları da ertesi günü 24 sayfalık yanıtlarını AYM’ye sunmuşlardı.
Başbuğ 5 Ocak 2012'de tutuklanmıştı.
'Tahliyenin önünü açıyor'
Ergenekon davası avukatların Hüseyin Ersöz, Başbuğ ile ilgili kararı BBC Türkçe'ye değerlendirdi ve bu kararın bir tahliyenin yolunu açacağını söyledi.
Ersöz, Anayasa Mahkemesi'nin, tutukluluk süresiyle ilgili şikayetin yerinde bulmadığını karar verse de Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararı yazmamış ve dosyayı Yargıtay'a göndermemiş olmasının özgürlük hakkını ihlal ettiğine karar verdiğini söylüyor.
Ersöz, bunun "çok doğru bir karar" olduğu değerlendirmesinde bulunarak, şunları söylüyor: "Çünkü 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararları denetleyecek olan merci, tutukluluk halini denetleyecek merci Yargıtay 9. Dairesi'dir. 13 Ağır
Ceza Mahkemesi dosyayı Yargıtay'a göndermeyerek Yargıtay'ın bu incelemeyi yapmasını geciktirmektedir. Bu da kişi özgürlüğünü ihlal eden bir mahiyettedir."
Ersöz ayrıca, bu kararın İlker Başbuğ ile aynı durumdaki Ergenekon tutukluları için de emsal olacağını belirtiyor. Bu bağlamda, diğer sanıkların "mahkemeye tahliye başvurusu yapmaları ve İlker Başbuğ kararını emsal göstermeleriyle mahkemenin tahliye kararı verilmesi gerekir" değerlendirmesini yapıyor.