Lider Fenerbahçe'nin en yakın iki takipçisi ikinci Beşiktaş ile üçüncü Galatasaray, yılın ilk derbisine Arena'da çıktı.
Maç öncesi iki takımın da tek hedefi galibiyetti. Galatasaray uzun süredir elinde tuttuğu ikinciliği geçen hafta Beşiktaş'a kaptırmış, rakibinin 1 puan gerisine düşmüştü. Keza Beşiktaş da son maçlarda elde ettiği galibiyetlerle hem lider Fenerbahçe'ye yaklaşmış hem de Galatasaray'ı geride bırakmıştı. Bu maçı kazanmak iki takım için de hem şampiyonluk yarışına kayıpsız devam etmek, hem rakiplerinden birine darbe vurmak hem de Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılım anlamına gelen lig ikinciliği için avantaj elde etmek demekti.
Maç öncesi dikkat çeken noktalardan biri de Beşiktaş'ın 7 maçtır Galatasaray deplasmanında galibiyet yüzü görememiş olmasıydı. Zaten iki takım arasında Galatasaray'ın ev sahibi olduğu son 18 lig maçının 13'ünü sarı kırmızılılar kazanmıştı.
Karşılaşmaya iki teknik adam da sürpriz sağ bek tercihleri ile çıktı. Ev sahibi Galatasaray'da ne son haftaların formda ismi Sabri ne de sağ bekin ilk ismi Eboue formayı kapamamış; Mancini bu kritik maçta Veysel Sarı'yı görevlendirmişti. Diğer tarafta Biliç de Necip Uysal'ı sahaya sürerek beklenmedik bir sağ bek tercihi yapmıştı.
Bu iki tercihin dışında kadrolar beklendiği gibiydi. Derbiye Galatasaray Muslera, Veysel, Semih, Hakan, Telles, Ceyhun, Selçuk, Melo, Sneijder, Burak ve Drogba; Beşiktaş ise Tolga, Necip, Franco, Dany, Motta, Atiba, Veli, Gökhan, Oğuzhan, Olcay, Almeida 11'iyle çıktı.
Saha ve seyirci avantajını elinde tutmasına rağmen Galatasaray, alıştığımız iç saha performansı ile başlayamadı. Rakibine en azından ilk dakikalarda baskı kurması beklenen sarı kırmızılılar bunu gerçekleştiremezken ilk tehlikeyi Beşiktaş yakaladı.
3. dakikada sol kanatta topla buluşan Olcay Şahan, hızla çizgiye indi ve kale önüne yerden çıkardı. Ancak Muslera uzanıp topu kontrol ederek, arkadan gelen siyah beyazlı oyunculara şans tanımadı.
Arena'daki son 2 maçında, özellikle de Bursaspor karşısında sahayı rakibine dar eden Galatasaray'dan eser yoktu. Diğer yandan Beşiktaş sanki derbiyi kendi sahasında oynuyormuşcasına bir görüntü çiziyordu. 17. dakikada Motta soldan ceza sahasına girip vurdu, top auta çıktı. 4 dakika sonra bu kez Hugo Almeida Muslera ile karşı karşıya kaldı ama sert şutu direğin hemen yanından dışarı gitti.
Kısacası, maçta ilk yarım saat geride kaldığında etkili olan taraf konuk Beşiktaş'tı... Galatasaray sadece Alex Telles'in sol çaprazda Necip'i geçip ceza sahasına girerek çektiği şut auta çıkarken gole yaklaşmıştı.
Ancak futbolun bir hatalar oyunu olduğu az sonra ortaya çıkacaktı. Ceza alanı sağ çaprazında topla buluşan Veysel, Dany'nin hatalı müdahalesiyle yerde kalınca Cüneyt Çakır penaltı noktasını gösterdi. Topun başına geçen Selçuk İnan, 38. dakikada Galatasaray'ı 1-0 öne geçirdi.
Golün ardından Beşiktaş beraberlik fırsatını çabuk buldu. 40. dakikada Gökhan Töre'nin ortasına yükselen Almeida kafa vuruşunu yaptı ancak top yandan dışarı gitti.
Karşılaşmanın ilk yarısını Galatasaray 1-0 önde kapattı.
İlk yarının sonlarında yediği golle yenik duruma düşen Beşiktaş'ı devre arasında da kötü bir haber bekliyordu. Maçta bir ara gözünden sıkıntı yaşayan Tolga'nın devre arası yapılan muayenesinde karşılaşmaya devam edemeyeceği ortaya çıktı. Siyah beyazlılar ikinci yarıya kaleci Cenk ile başladı.
Tıpkı maçın ilk yarısındaki gibi ikinci yarıda da ilk pozisyonu Beşiktaş buldu. Başlama düdüğünün üzerinden henüz 1 dakika geçmişti ki Drogba'nın hatalı pası ile buluşan Oğuzhan bekletmeden ara pasını gönderdi. Ceza alanında topu kontrol eden Almeida, kaleciyle karşı karşıya ve rahat bir pozisyonda vurdu ama top kaleci Muslera'nın ayağından sekip kornere çıktı. Bu pozisyon, maçın o ana kadarki en net pozisyonuydu.
Beşiktaş yine daha iyi oynayan taraf oldu ikinci yarının başlarında, hatta bu kez daha fazla pozisyon da üretiyordu. 57'de siyah beyazlılar Almeida ile bir kez daha beraberliğe yaklaştı ancak Portekizli golcü bir kez daha bundan yararlanamadı. Gökhan Töre'nin yerdenceza sahasına çıkardığı topla penaltı noktası yakınlarından kaleye arkası dönük durumda buluşan Almeida'nın dönerek sert vuruşu farklı şekilde dışarı gitti.
Özellikle Gökhan Töre'nin kullandığı sağ kanattan etkili akınlarını sürdüren Beşiktaş karşısında Galatasaray geriye çekilerek direnmeye çalışıyordu. Sarı kırmızılıların bu durumunda Önde olmasının yanı sıra hafta içi Chelsea ile oldukça zorlu bir maça çıkacak olmasının payı neydi bilinmez ama sahadaki görüntü ev sahibi Beşiktaş, konuk Galatasaray gibiydi...
Dakikalar ilerleyip maçın sonları yaklaştıkça oyun da kopmaya başladı. Orta sahalar kolay geçiliyor ama diğer yandan Galatasaray genelde topun arkasında kalarak güvenliği elde tutuyordu. Ve iki takım da net pozisyon üretemiyor, dakikalar Cim Bom lehine eriyordu.
Bu anlardaki tek heyecan 67. dakikada Veli'nin savunmada kaptırdığı toplu yaşandı. Ceza sahası sağ çaprazında topu kontrol eden Burak doğrudan kaleyi düşününce atak autla sonuçlandı.
Aynı dakikada Biliç oyuna müdahale etti ve Olcay'ı çıkarıp Fernandes'i sahaya sürdü. Mancini ise hemen ardından Ceyhun'u alıp Yekta'yı oyuna aldı. Pozisyonsuz geçen 13 dakinanın ardından Beşiktaş'ta Oğuzhan Özyakup'un yerine Ömer Şişmanoğlu, Galatasaray'da da Wesley Sneijder'in yerine Gökhan Zan oyuna dahil oldu.
Tabelada tek fark olmasıydan dolayı heyecanın yüksek ama temponun düşük gittiği maçta, Cenk'in sakatlığı tansiyonu tamamen düşürdü. 84. dakikada Selçuk İnan'ın ceza alanına uzun pasında yaşanan karambolden sonra Cenk hareketsiz bir şekilde yerde kaldı. Bir kaç saniye süren bu "baygınlık hali" herkesi korkuturken genç kaleci yavaş yavaş kendine geldi. Ancak başında kanama meydana gelen Cenk'in tedavisi için maç bir sure durdu ve hakem Cüneyt Çakır karşılaşmanın sonuna 11 dakika eklemek zorunda kaldı.