NEW YORK - Akustik bir ortamda kayıt edilen çoğunluğunu Akeri’in yazdığı eserler gitar, piyano, keman, bateri ve kontrbas eşliğinde seslendirildi. Şarkı temaları sanatçının New York’taki gözlem ve deneyimlerine ait.
Albümde görev alan müzisyenler New York’un kültürel çehresini oluşturan Broadway Tiyatro çevrelerinde ün ve başarı kazanmış sanatçılar ile dolu: Emre Yılmaz (gitar), Tom Gallaher (piyano), Marshall Coid (keman), Mike Sorrentino (perküzyon) ve Evan Gregor (kontrbas). Albümün yapımcılığını Ayhan Şahin yaptı.
Şarkı yazarlığı konusunda Aker için herşey bir melodi ile başlıyor. Piyano ya da gitar eşliğinde hazırladığı bir kompozisyon şarkının söz ve hikayesini de dikte ediyor. Sanki bir film soundtrack muziği oluşturuyormuşcasına, hislerinin oluşturduğu notalar her sarkıda söz ve hikaye anlatımına dönüşüyor.
Aker’in ilham aldığı birçok etken mevcut. Bunların başında çocukluğu ve o günlere ait anılar yer alıyor. Küçük bir kız çocuğu iken, büyükanne ve babasının yemek masasının altına gizlenip tanık olduğu gölgeleri kukla gösterileri haline getiren Aker, müzik adına ilk adımlarını dedesinin hergün iş sonrası piyano çalıp, ona akor ve armoniler ögretmesiyle başladı.
LIse yıllarında tiyatro artık Aker’in vazgeçemeyeceği bir parçası olmuştu. Aynı zamanda gitar çalıyor, idolleri Joni MItchell ve Nina Simone şarkılarını söylüyordu. Türkiye’de International Baccalaureate’de drama dersleri aldıktan sonra, Londra’da Royal Academy of Dramatic Arts bölümüne devam etti. Bunu takiben, Amerika’ya yerleşip Boston’daki Tufts Üniversitesi'ndeki çalismalarını tamamladı. Ve sonunda Melis Aker New York’ta, profesyonel kariyeri için önemli adımlar atıyor.
Geçmişine dair Aker sunları söylüyor: 'Türkiye’de büyürken politikaya karışmamak mümkün değil. Sanat gösterileri ve tiyatro birçok değişik insanı bir araya getiriyor.
Tiyatro bir sanat türü belki ama aynı zamanda da bir ideolojik akım. Daha çok yerler gezdikçe, daha yeni şeyler öğrendikçe artık hayatın beni yönlendirmesini istedim. 'Tiyatro eğitimini takiben, Melis Aker Washington, D.C.’deki Arena Stage’de hayatının önemli rollerinden biri olan Charles Randolph-Wright'in 'Love in Afghanistan' isimli oyunda Roya’yı sahneye taşıdı. Bunun yanında Signature Theatre, New Dramatists, Phoenix Theatre Ensemble, PEN World Voices Festival, Boston’s Arts Emerson and the Players Club gibi Amerika’daki birçok değişik sahnede sanatını sergiledi.
http://archive.turkishlifenews.us/index.php/sanat/item/6222-melis-akerin-ilk-albumu-dirt-young-pals-music-imzasiyla-new-yorkta#sigProGalleriae62c8a1f08
'Bu tür deneyimler bana varoluşumu sebeplendirdi, aynı zamanda köklerimi daha iyi anlamamı öğretti. Bu vesile ile Amerika’da uluslararası bir artist olarak üstlendiğim bu önemli misyonu takdir edebiliyorum kendi kültürüm ile burada içinde bulunduğum değerleri aynı zamanda kullanarak. Müziğimi herkesin duymasını istiyorum. Hayat için vermek istediğim mesajların önemli bir kısmı kültürümde, doğa ve nostaljik birikimlerimde yatıyor.'
'Dirt' albüm projesi bu hayat etkileşimlerini müzikal kavramlar ile yoğurarak Melis Aker’i profesyonel yaşamında yeni bir boyuta ulaştırıyor. Şarkıcı albümünü şu şekilde tanımlıyor: 'Rahat ve emin ortamlardan çıkacak cesareti bulan ve hayatın maceralarına yelken açan insanların hikayesi 'Dirt'.'
'Sanırım ben oldukça duygusalım. Gördüğüm, duyduğum ve yaşadığım herşey beni etkiliyor. Bazen kişisel, içimde kavrulan bir kıvılcım bu. Bazen de bir yabancı ile kurduğum iletişim. İnsanların albümümü dinleyip yaşadığım bu etkileşimleri görmelerini istiyorum.”