NEW YORK - NYT, simiti Doğu Akdeniz bölgelerinde, Balkan ülkelerinde ve Arap dünyasında susam çekirdekleriyle bezenmiş ve büyük bagela benzeyen popüler bir aperatif yiyecek olarak tanımlıyor. Simit, Manhattan’da yeni açılan the Smith&Simit isimli pastanenin en gözde yiyeceği.
New York Times’a konuşan pastanenin ortak yöneticisi Burak Atay, 'The Smith' isminin Amerikalılara tanıdık gelsin diye konulmuş bir marka ismi olduğunu belirtiyor. Geçen hafta Manhattan'ın Upper West Side bölgesinde açılışı yapılan simit pastanesinin Cliffsidepark New Jersey’de de bir şubesi ve fabrika satış mağazası mevcut. NYT, haberinde ayrıca işletmenin 2013’ün başlarında iki yeni şubenin açılış planlarından bahsediyor.
NYT’a konuşan Atay, New York’un bagelın başkenti olmasına rağmen, özellikle Türk gurbetçiler için böyle bir yerin açılması gerekliliğini hissettiklerini belirtiyor. Upper West Side şubesi, karışık tam tahıllı gevrek, susamlı, düz, yuvarlak ve dikdörtgen ekmek menüsüyle müşterilerini bekliyor. Bu ürünler, hem paketlenerek satılmakta hem de müşterilere mekanda servis edilmekte. Simit pastanesinde aynı zamanda, meyve suları, kolalar, kahve, çay, özellikle de simitle beraber güzel giden ve cam bardaktan yudumlayarak içilen Türk çayı mevcut.
Gazetenin haberine göre, yakın bir zamanda, simit pastanesinde Türk lokumu, kurutulmuş meyve ve zeytin yağı gibi ürünleri bulmak mümkün hale gelecek.
Daily News'te çıkan haberin başlığı ise; Türk simiti Klasik New York Bagelıyla baş edebilecek mi?
Şekli yuvarlak, hamur gibi ama bagela hiç benzemiyor. New Yorkluların kahvaltların vazgeçilmezi olarak bilinen ve Türkiye’de oldukça popüler bu susam çekirdekleriyle bezenmiş simit hakkındaki görüşleri tam olarak bu.
Simiti bageldan daha çok pritzele benzeten Manhattan Ess-A-Bagel’in sahibi Florence Wilpon, ‘Simite asıl tadını veren susamları, insanın ağzında tamamıyla pişirilmemiş hissi veriyor.’ Önce kaynatılan sonra fırında pişirilen New York bagelının sırrının, yoğun dokusu ve tadı olduğunu belirten Wilpon, ‘Bagel’ı çiğneyebilir ve çiğnemekten zevk alabilirsiniz. Tadı ekmek gibi değildir ya da ekmek gibi görünmez, ekmek yediğiniz hissini vermez’ diye belirtiyor. Türkiye’de simit her köşe başında satılmakta, sade şekilde yenmekte ve genellikle bir bardak sıcak çayla beraber içilmekte.
Simit, bagela göre daha hafif ve çiğnemesi kolay
‘’New York City Food’’ ve ‘’Jewish Home Cooking’’ kitaplarının yazarı Arthur Schwartz simitin bagella hiçbir alakası olmadığını söyleyerek simitin daha çok bir sokak yiyeceği ve ekmek olduğunu belirtti. Simitin, bagelden daha sağlıklı olmasına rağmen, ikisinin çok farklı tatlar olduğunu belirten Schwartz, simiti New York pritzeline benzeterek, bu tadın çok daha farklı olduğunu, simiti çiğnemenin daha kolay olduğunu ve simitin hafif bir yiyecek olduğunu ifade etti. The Simith&Simit’in iş geliştirme müdürü Vanessa Vardon simitlerin içinin kabarık ve çok lezzetli olduğunu belirtiyor.
İlk şubesini Manhattan’ın Upper West Side 72. sokakta, 2011’de kapatılan H&H Bagels’tan sadece birkaç blok ötede açan The Smith&Simit pastanesi, müşterilerini bekliyor. The Smith&Simit işletmecileri, 2015’e kadar 20 şube, 2013’ün sonuna kadar ise 3 şube daha açmayı planladıklarını belirtiyor. Vardon, boşluğu doldurduklarını ve insanların hep lezzetli ekmek aradıklarını belirterek, çok merkezi olan Upper West Side bölgesinin her yerinde simitin çok satacağından şüphe duymadıklarını ifade ediyor.
The Simith&Simit’te, klasik New York krem peynirinden siyah zeytin ezmesi, kaşar peyniri, nutella ve muz gibi geleneksel Türk tatlarına kadar her şey var. Düz somun ekmekleri ise biftekli, balık ve tavuklu sandviçler için kullanılıyor.
Travel Channel’da ‘’Bizarre Foods’2 isimli programı yapan New York doğumlu Andrew Zimmern, simiti ortasının boş olduğundan içine istenilen şeyi koyarak tatlandırıp yenebileceğini düşündüğünden, çok akıllı bir yiyecek olduğunu düşünüyor. Yine de yıllardır alışılagelmiş tat olan bagelin yerini hiçbir yiyeceğin dolduramayacağını düşünüyor.
TURKISHLIFE NEWS | ÖZEL HABER