WASHINGTON — Bu tartışmalardan biri de öğenci kredilerinin faiz oranları. Ortalama 26 bin dolar eğitim kredisi borcu olan yeni mezunlar, tartışmaları yakından izliyor. Ancak bazı iktisatçılara göre esas sorun, üniversite eğitiminin ortalama bir iş için mutlaka gerekli olduğu bir dönemde, üniversite ücretlerinin giderek yükselmesi. Uzmanlar, üniversite eğitiminin pahalı olmasının sadece öğrencileri ve aileleri sıkıntıya sokmakla kalmadığını, ekonomiye de zarar verdiğini söylüyor.
Joshua Jordan fizik terapi doktorası yapmış. Bir gün kendi muayenehanesini açmayı uman Jordan, pahalı doktora eğitiminin hastaları için iyi, ancak cüzdanı için kötü olduğunu söylüyor: ”Şu anda 210 bin dolar borcum var.”
Jordan’ın borcu, ortalama bir öğrencininkinin sekiz katı. Borçlarını 20 yılda anca ödeyebileceğini söyleyen Jordan, geçimini sağlamak için iki işte birden çalışmak zorunda kalmış.
Son 30 yıldır üniversite eğitimi ücretleri, enflasyon oranının iki katı. Özel üniversitelerin yıllık ücreti şu anda 30 bin dolardan fazla.
Üniversitelerse öğrenci sayılarının rekor düzeye ulaşması, profesörlerin iyi maaş almadıkları takdirde başka üniversitelere gidebilecekleri gerçeği ve eyaletlerin sağladığı mali desteğin azalması nedeniyle arada kaldıklarını belirtiyor.
Amerika’daki binlerce üniversiteyi temsil eden Amerikan Eğitim Konseyi’nden sözcü Terry Hartle: ”Ülke olarak çok kötü bir ikilemle karşı karşıyayız. Daha fazla yüksek eğitim, akademik kalite ve yüksek mezuniyet oranı istiyoruz, ama aynı zamanda son nesilde yüksek öğrenim için gereken mali kaynakların kuruduğunu görüyoruz.”
Uzmanlar, üniversite eğitiminin pahalı olmasının yoksul ailelerin zeki çocuklarının üniversiteye gitmesini engelleyeceği kaygısını taşıyor. Bu durum, ekonomik büyümeyi körükleyecek biliminsanı yetişmesini zorlaştıracak.
Bir ankete göre binlerce dolarlık eğitim kredisi borçlarını ödeyememekten korkan bazı öğrenciler evliliği, çocuk yapmayı ya da aile kurarken gereken bazı temel harcamaları erteliyor.
Üniversite Tasarruf Vakfı’nfan Peter Mazareas: ”Bu öğrencilerin ekonomiye katkısı olmayacak. Eve gidip aileleriyle yaşayacaklar. Araba satın almayacak, konuta yatırım yapmayacaklar.”
Georgetown Üniversitesi’nden çalışma ekonomisi uzmanı Anthony Carnevale, mevcut sistemin aileleri çok zor durumda bıraktığını, ekonomik büyümeyi baltaladığını söylüyor: ”Lise sonrası eğitimi sürdürememenin ekonomik büyüme üzerindeki etkileri çok büyüktür. İktisatçılara göre lise sonrası eğitim talebini karşılayabilseydik gayri safi milli hasılamız yılda 500 milyar dolar daha fazla olurdu. Bu da insanların harcayacak daha çok parası olurdu, verimlilik oranı yükselirdi anlamına geliyor.”
Joshua Jordan ailesinin varlıklı olmadığını, doktora derecesine uzanan üniversite eğitimi serüveninin maliyetini karşılayamadığını söylüyor: ”Öğrenci kredisi alamasaydım istediğim kariyeri elde etmem mümkün olmazdı.”
