Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 10 Ağustos'taki halkoylamasında 12. Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın yerine AKP Genel Başkan adayı olarak açıklandı. AKP 1. Olağanüstü Kongresi 27 Ağustos’ta düzenlenecek. Kararı açıklayan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı'nı devraldıktan sonra, AKP kongresinde resmen genel başkan seçilecek olan Davutoğlu'nu, 62. hükümeti kurmak üzere Başbakan olarak görevlendirecek.
Davutoğlu'nun adaylığını açıklayan Tayyip Erdoğan, Davutoğlu'nun seçilmesinin temel nedeninin "paralel yapı" ile mücadeledeki aziz ve kararlılığı ile "Suriye tapesi" olduğunu vurguladı.
12. Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Tayyip Erdoğan, 28 Ağustos’ta mazbatasını alarak yemin edecek ve Cumhurbaşkanlığı görevini Abdullah Gül'den resmen devralacak.
AKP Merkez Yürütme Kurulu, AKP Genel Başkanlığına kimin aday olacağını belirlemek için Erdoğan başkanlığında bugün (21 Ağustos 2014) son kez toplandı. MYK’da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun 27 Ağustos’ta yapılacak AKP 1. Olağanüstü Kongresi’nde Genel Başkan adayı olması kararlaştırıldı. Davutoğlu AKP kongresine tek aday olarak gidecek ve ardından Başbakanlığıo Tayyip Erdoğan'dan devralacak.
Tayyip Erdoğan'ın Davutoğlu'nun adaylığını açıkladığı konuşmanın öne çıkan bölümleri şöyle:
Çok değerli basın mensupları, değerli yol arkadaşlarım, ekranları başında bizi izleyen aziz milletim; hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Birazdan sizler aracılığıyla aziz milletimize ve tüm dünyaya duyuracağımız MYK kararlarımızın ülkemiz, milletimiz ve insanlık için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum.
AKP'nin ilgili kurumlarında yapılan değerlendirmeler ve alının kararlar Türkiye'nin en büyük siyasi hareketi ve hükümeti olduğu için sadece bir partiyi ilgilendirmiyor. Türk siyasetinin ve ülke yönetiminin de geleceğini ilgilendiriyor. Hatta AKP'de yaşanan gelişmeler tüm dünya kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Bu yüzden sadece partimizin değil, ülkemizin de geleceğini ilgilendiren ..
Uzun istişareler ardından belli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Partimizi kurduğumuzda 14 Ağustos 2001'de bir açıklamamız vardı. AK Parti bütün işlerini istişare ile yapar. İstişareler neticesinde kararlar alır ve onu uygulamaya koyar. Biz bugüne kadar bundan hiçbir zaman taviz vermedik. AK Parti MYK'da, genişletilmiş il başkanlarıyla, milletvekillerimizden düşüncelerini iletti. En son partimizin MYK'da da bugün meseleyi ayrıntılarıyla ele aldık ve bir sonuca vardık. Bizi sadece kendimiz ilgilendiriyor. Ve biz hiçbir siyasi partinin kendi içinde müracaat etmediği yollara müracaat ederek kararlar alırız.
Şu anda da attığımız adım budur. Tüm birimlerimizle bu görüşmelerimizi yaptık, bütün bu birimlerimizdeki kardeşlerimizin düşüncelerini aldık ve geldiğimiz nokta MYK'da de değerlendirildi.
Adayımızın belirlenmesinde gerçekten büyük bir zaman ayırdık. Aldığımız her önemli kararda olduğu gibi bu kararda da sokaktaki vatandaşımızdan partimizin en üstüne kadar istişarelerde bulunduk. Bu süreç içinde elbette birçok sayıda isim öne çıktı. Bütün istişare kurumlarında öne çıkan isimlerin her biri bizim için önemli isimlerdir. Bu görevi taşıyabilecek arkadaşlarımızdır. Partimiz içinde başbakanlık makamına layık birçok isim vardır. Kim var denildiğinde sağına soluna bakmadan, ben varım diyebilecek nice arkadaşımız olduğunu biliyorum.
Tam da tahmin ettiğimiz gibi çok sayıda arkadaşımız bu kutlu görev için önerildi. Bir başka konu, süreci barış, dostluk ve kardeşlik içinde belli bir noktaya getirdik. Bu hareketin birliği her şeyin üstündedir. Meydanlarda bir şeyi ısrarla söyledik, bir olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız dedik.
Partimiz içinde nifak çıkması ya da çıkarma gayreti içinde olanlar oldu. Medyada AK Parti içinde çatışma çıkması için çok kirli
Partimiz içinde çatlak gösterme gayreti içinde olanlar vardı. Partimiz bu operasyonların hiçbirine eyvallah demedi. Bu tuzakların hiçbirine düşmedi. Süreci çok büyük bir başarıyla bugünlere getirdik. İnanıyorum ki, Genel Kurula kadar bu süreç aynen böyle devam edecektir. Asıl imtihan Olağanüstü Genel Kurul'un ardından olacaktır. Tüm teşkilatımız önemli bir süreçten geçecektir. Bu süreci birlik ve beraberlik içinde geçireceğine yürekten inanıyorum. Yeni Türkiye'nin inşasında yol yürüyecek AK Parti'nin bütünlüğünü her şeyin üstünde tutacaktır. Partimiz içinde ayrışma çıkmasını bekleyenler, hayal kırıklığına uğrayacaklardır.
İstişare süreçlerinde ortaya çıkan çok sayıda isim arasında elbette birini seçmemiz gerekiyordu. Parlamentoya giriş çıkışta biz tüzüğümüze üç dönem kuralını koyduk. Genel başkanlık ile başbakanlık makamının aynı arkadaşımız üstünde toplanması kriteri önemli bizim için. Çünkü güçlü bir genel başkan, güçlü bir başbakan başarıyı üstünde toplamalıydı. Partimiz iktidara geldiğinde genel başkan ve başbakan ayrıydı. Biz bunun zorluklarını yaşadık. Başbakan parti genel başkanı olursa teşkilat desteğiyle daha güçlü olur.
Bu tecrübeden yola çıkarak yeni süreçte genel başkanla başbakanın aynı isim olmasını önemli bir kriter olmasını belirledik. Adayımız çok yoğun istişareler neticesinde belirlenmiştir. Adayımız liyakat ve ehliyet kriteri hassasiyetle belirlenmiştir. Partimizi içinde arkadaşlarımız arasında herhangi bir kırgınlık oluşmamıştır.
Ak Parti büyük bir ailedir. Şu anda Türkiye'de üye sayısı itibariyle 9 milyonu aşkın üyeye sahip bir numaralı parti Ak Parti'dir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, cumhurbaşkanlığına destek noktasında katkı noktasında mensubiyet duygusunu da ortaya koymada yaklaşık 1 milyon 600 bini aşkın kişi buraya bağışta bulunmak suretiyle bir aidiyet duygusunu ortaya koymuştur. Ben inanıyorum ki, bundan sonraki seçimlerde partimize gönül veren kardeşlerimiz bu rakamı daha da artıracaktır.
