Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasındaki bir konuşmaya ait olduğu iddia edilen tape olayı, New York Times sayfalarına da yansıdı. Türklerin televizyon dizilerine olan düşkünlüğüne vurgu yapan ABD’li gazete, tapeler için “Türkler sansasyonel bir dizi izlemekten kendini alamıyor. Ama bu dizi siyasidir” dedi.
New York Times, “Türkler, sansasyonel bir diziyi izlemekten kendini alamıyor ama bu dizi siyasidir” başlığını kullandığı İstanbul kaynaklı geniş haberine şöyle giriyor:
DİZİ TÜRKLER İÇİN TUTKU HALİNE GELDİ
“Türkler, her zaman iyi dizileri sevdi. Yıllar önce takıntı “Dallas’ idi ve belirli bir yaşa gelmiş olan Türkler hala çok içen bir kadından, o dizideki ayyaş karakteri Sue Ellen diye söz ediyorlar. Daha yakın bir tarihte ise, Osmanlı sultanın hareminde geçen, saray entrikası ve aşk konulu Türk dizisi “Muhteşem Süleyman’, burada ve Ortadoğu’da bir tutku haline geldi. Ancak şimdi izlenecek dizi, bir yolsuzluk skandalı ile start verilen ve sızdırılmış telefon konuşmalarından oluşup
sürekli bir akım gibi oynanan Türkiye’nin kendi siyasi krizidir.”
Gazete, krizin şimdiden “Türkiye’nin zaten sorunlu olan ekonomisine zarar verdiğini” kaydettiği haberinde son tape ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan’ın gösterdiği sert tepkiye değindikten sonra “Türk kamuoyu, hükümetin krizi durdurmak için aldığı agresif adımlar nedeniyle ondan sonra ne geleceğini merak ediyor” diye yazıyor.
EN BÜYÜK MEYDAN OKUMA
Yolsuzluk soruşturmasını, Erdoğan için “en büyük meydan okuma” olarak niteleyen NYT, birçok kişinin krizin esasen Erdoğan ile Gülen arasındaki ilişkinin bozulmasından kaynakladığını söylediğini belirterek “Şimdi birbiriyle savaşıyor ve birçok Türk, bir güç mücadelesi ortasında kaldıklarını söylüyorlar” diyor.
NYT, birçok Türk için skandalın ve nasıl ortaya konulduğundan kaygı duyduğunu da ifade ettiği haberinde “Ufukta birkaç seçim varken, Türklerin çoğu, kendilerini. daha şaşırtıcı açıklamalar için hazırlıyor” sözlerini de kullanıyor.
TAŞRA TURNESİNDE VERİLEN BİR KONSER EDASINDAYDI
Financial Times, “Erdoğan sert bir şekilde komplocuları suçladı” başlıklı haberinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dün yaptığı parti grup konuşmasındaki ruh halini “adeta taşra turnesinde verilen bir konser edasındaydı” sözleriyle tanımladı.
Gazete, Erdoğan’ın oğlu Bilal’e yolsuzluk soruşturmasında milyonlarca Euroyu saklamasını istediği anlaşılan ses kaydını “uydurma” olarak nitelediğini, ancak yine de kaydın Pazartesi gecesi YouTube’da esrarengiz bir şekilde ortaya çıkmasının ardından Türk siyasetinde çalkantılara neden olduğunu kaydetti.
Erdoğan’ın, “Millet bizi buraya getirdi ve sadece millet bizi buradan alabilir” sözlerinin aktarıldığı haberde, Başbakan’ın konuşmasında “faiz lobileri” diyerek sermayedarları; “robot lobisi” diyerek sosyal medyada hükümeti eleştirenleri; “uluslararası lobiyi”, bir “medya lobisini”, bir “savaş lobisini” ve bir “vaiz lobisi” gibi Türkiye siyasetindeki siyasi komplo kargaşalarını suçladığına dikkat çekti.
Erdoğan’ın siyasi hasımlarının ses kaydının gerçek olduğuna inandıklarını ve Mart’ta yapılacak seçimlerden önce daha başka ifşaatlarla krizin daha da tırmanacağını söylediklerini belirten gazete, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun ses kaydını parlemento grubunda dinlettiğini ama önde gelen haber kanallarının yayınlarını kestiğine dikkat çekti.
FT, birkaç Türk mühendisin kaydın farklı konuşmaların yan yana getirilerek yapılmış bir montaj olmayıp, gerçek olduğu yolunda twit attıklarını da belirtti, ancak hükümet yanlısı haberlerde adı açıklanmayan bir ABD stüdyosunun kaydı sahte olarak nitelediğinin de ileri sürüldüğünü belirtti.
Telegraph: Başbakanın en zor dönemi
Daily Telegraph gazetesi, Başbakan Erdoğan’ın ile oğlu Bilal Erdoğan’ın 17 Aralık günkü görüşmelerini içerdiği öne sürülen ses kaydıyla ilgili haberinde, muhalefetin cesaretlenerek istifa çağrısı yaptığını yazıyor.
Times, kayıtla ilgili soruşturma başlatıldığını duyuruyor.
Guardian ise CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun çağrısını aktarıyor.
‘Komplolara inanma yatkınlığı’
Daily Telegraph, bant kayıtlarını “alçakça, hayâsızca yapılmış bir montaj” olarak niteleyen Erdoğan’ın 12 yıllık iktidarının en zor zor dönemini yaşadığını belirtiyor.
Haberde şöyle deniyor:
“Erdoğan, bundan, Fethullah Gülen’in idaresindeki ‘paralel devleti’ sorumlu tutuyor. 3 Bakan’ının oğlunun, bir banka yöneticisi ve bir İranlı işadamının evine yapılan baskınlardan sonra Erdoğan kendisini suçlayanlara karşı atağa geçmişti.”
“Meclis’e sunulan Meclis’ten gecen yeni yasalar, internetin sınırlandırılması konusunda (kurumlara) geniş yetkiler tanıyor, Başbakan’a bağlı olan istihbarat servisinin yetkileri artırılıyor. Hükümet 5 bin polisin yerini değiştirdi. Baskınlarla bağlantıları olan savcılar görevden alındı. Son bant kayıtlarına kadar hükümetin tepkisi ve Gülen’i işaret etmesi kamuoyu desteği açısından işe yaramış görünüyordu.”
“Chattam House’tan Türkiye uzmanı Fadi Hakura, ‘Hükümet Türklerin komplo teorilerine inanmaya olan yatkınlığından yararlandı’ diyor.”
Times gazetesi de bant kayıtlarıyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma başlattığını belirtiyor.
Gazetenin haberinde soruşturmanın kaydın gerçek olup olmadığını anlamak için mi yoksa Erdoğan’ın suç işleyip işlemediğini belirlememek için mi başlatıldığının belli olmadığı aktarılıyor.
Guardian gazetesi de, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun Erdoğan’a ülkeden helikopterle terk etme çağrısı yaptığını belirtiyor.
İsviçre medyası: Erdoğan çıkmazda
Ses kayıtları, İsviçre’nin devlet televizyonu birinci kanalında haber bültenlerinde geniş yer aldı. “Youtube’daki ses kayıtları Erdoğan’ı sıkıntıya soktu” başlığı ile verilen haberde Youtube’daki konuşma görüntülerine de yer verildi. Haberde ayrıca Erdoğan’ın “Paraları yok et oğlum” şeklinde konuştuğu belirtildi. Haberde Başbakan’ın bu iddialara “montaj” yorumu yaptığı belirtildi. Haberin son kısmında vatandaşların bu konudaki görüşleri ile konunun Türk medyasında yer alış şekli de haber olarak izleyicilere sunuldu.
İsviçre gazeteleri ise gerek dünkü internet sitelerinde gerekse bugünkü baskılarında ses kayıtları ile ilgili olarak, “Erdoğan’ı çıkmaza soktu” şeklinde haberler yaptılar. Başbakan’ın montaj iddialarına karşı muhalefetin görüşlerine de yer verdiler.
SES KAYITLARI DANİMARKA VE NORVEÇ BASININDA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesine ilişkin haberler Danimarka medyasında da yer aldı.
Yapılan haberlerde, kayıtları yükleyenlerin cezalandırılmakla tehdit edildiği, yabancı yatırımcıların Türk ekonomisine güvenlerinin azaldığı belirtildi.
BERLİNGSKE GAZETESİ: “POLİS GÖSTERİYE GAZLA MÜDAHALE ETTİ”
Berlingske gazetesi’nin “Polis gösteriye gazla müdahale etti” başlıklı haberinde şu satırlara yer verildi:
“Başbakan Erdoğan, oğlu ile yaptığı telefon konuşmasının ortaya çıkması üzerine, ses kaydının montaj olduğunu öne sürdü. Yolsuzlukla suçlanan Başbakanın istifa etmesini isteyen göstericilere polis gaz ve tomalarla müdahale etti. Göstericiler “hırsız var, hükümet istifa” şeklinde sloganlar attılar. Savcılar hakkında soruşturma başlatan hükümetin çıkardığı İnternet yasasını geçen cumartesi protesto edenler de polisin gazlı ve sulu müdahalesi ile karşılaştı”
JYLLANDS POSTEN: “ERDOĞAN SAÇLARI DİKEN EDEN SES KAYITLARINI YAPANLARI CEZALANDIRMA SÖZÜ VERDİ”
Jyllands Posten gazetesi “Erdoğan saçları diken eden ses kayıtlarını yapanları cezalandırma sözü verdi” başlıklı haberinde şu satırlara yer verdi: “Yine çirkin bir dava Erdoğan’ı vurdu. Ses kayıtları internette yayınlanan Erdoğan kayıtların ardındaki kişileri cezalandırmakla tehdit etti. Başbakanlık ofisi, Youtube’a düşen Erdoğan ve oğlu arasındaki konuşmanın ses kayıtları için açıklama yaparak montaj olduğunu öne sürdü. Erdoğan parti grubunda ses kaydının utanç verici olduğunu ve yapanların cezalandırılacağını söyledi. Yabancı yatırımcılar Türkiye’deki gelişmeleri endişe ile takip ediyor ve Türk ekonomisine güvenleri azalıyor. Konuşmalarda Başbakan oğluna milyonlarca Euro parayı nasıl paylaştıracağını anlatıyor. Yolsuzluk davası, Erdoğan, oğlu ve bakanları ile oğullarını kapsıyor. Erdoğan Fethullah Gülen’i polis ve yargı ile sıkı bağı olması ve olayların ardında bulunmaktan dolayı suçluyor.”
NORVEÇ TELEVİZYON KANALI VG, “ERDOĞAN GÜLEN’İ SUÇLUYOR AMA GÜLEN SUÇLAMALARI KABUL ETMİYOR”
Norveç televizyon kanalı VG, gelişmeleri verdiği haberde şu satırlarla paylaştı: “Erdoğan muhalefeti hükümetin telefonlarını dinlemek ve oğlu ile arasında geçen telefon görüşmesini sahte bir şekilde ortaya atmakla suçluyor. Erdoğan Salı günü parti grubunda, oğlu ile yaptığı ve yolsuzluğu planladığı konuşmayla ilgili dinlemenin ardındaki kişileri cezalandırmakla tehdit etti. Erdoğan Gülen’i suçluyor ama Gülen suçlamaları kabul etmiyor. Ses kayıtları liderlerin rüşvet ve yolsuzluk olaylarına karıştığını ortaya koyuyor. Yolsuzluklara karşı isyan eden halkın sayısı büyüyor. Erdoğan’ı protesto eden binlerce kişiye polis müdahale etti. Polis, halkın “Hırsız Erdoğan” “Hükümet İstifa et” sloganlarını önlemeye çalışıyor. ”
CNN: Başbakan Erdoğan ses kayıtlarına “sahte” dedi
Amerikan yayın kuruluşu CNN ise Başbakan’ın ses kayıtlarının sahte olduğu açıklamasını aktardığı haberinde “Türkiye’nin Başbakan’ı Türkiye’deki sosyal medyaya ve politika çevresine bir bomba gibi düşen ses kayıtlarını reddetti” ifadelerini kullandı.
CNN, “Erdoğan, hükümet içer sinde yolsuzluğun araştırılacağı sözü verirken ailesinin bu skandala dahil olduğu iddialarını doğru olmadığını söyledi” dedi.
Wall Street Journal: Türkiye başbakanı ses kayıtlarının sahte olduğunu söyledi
Amerika’da yayınlanan Wall Street Journal gazetesi de Başbakan Erdoğan’ın ses kayıtlarının hükümetini devirmek amacıyla yapıldığını ve sahte olduğu açıklamarını sayfalarına taşıdı.
YouTube üzerinden yayınlanan ve 24 saatten az bir sürede 2.2 milyondan fazla kişinin izlediği ses kayıtlarını yapanları Başbakan’ın “haince” “montaj” ve “dublaj” yapmakla suçladığını aktaran gazete, Erdoğan’ın ayrıca bu kayıtların arkasında olanları da hükümetinin cezalandıracağını söyledi.
Gazete, “muhalefetin iddia ettiği gibi gerçek olması durumunda, telefon konuşmaları Erdoğan’ı, ailesini ve önde gelen işadamlarını da rüşvet soruşturmasına bağlayacak” ifadelerini kullandığı haberinde kasetlerin Erdoğan hükümetine referandum olarak görülen 30 Mart seçimleri öncesine denk geldiğine dikkat çekti.