Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'kızlı-erkekli öğrenci evleri'ne izin verilmeyeceğini açıklamasının ardından başlayan tartışmalar, 'Çapulcu Evleri'nde kalan öğrencileri de tedirgin etti. Cumhuriyet'ten Murat İnceoğlu'nun haberi şöyle:

Gezi protestoları sırasında yaşanan bir aradalığı, yurt bulamayan öğrenciler için bir alternatife çevirmek isteyen Öğrenci Kolektifleri, okullar açılırken “Çapulcu Evleri” projesini hayata geçirmeye çalıştı. Okumak için yaşadığı yerden başka kente giden gençlerin ilk birkaç ay karşılaşacağı zorluklara karşı, evlerin öğrencilere açılması çağrısı yapıldı. İlk kez yapılan çağrının ardından çoğunluğu İstanbul ve Ankara ’dan yaklaşık 60 kişi evini öğrencilere açabileceği yanıtını verdi. Kayıt yaptıran öğrencilerden 71’i ise evlerde kalmak için başvurdu. Ancak evlerin bazılarının okullara uzak olması nedeniyle sadece 15 kişi “Çapulcu Evleri”nden yararlanabildi. Ancak diğer başvuranlar da yalnız kalmadı, beraber kalabilecek olanlar ya ev tuttu ya da öğrencilerin kaldığı başka bir evde kendine yer buldu.

ÖĞRENCİ YURTLARI YETERSİZ

Çapulcu Evleri çalışmasında aktif rol alan İTÜ öğrencisi Ezgi Taş, ailesi ile birlikte kalıyor, ancak arkadaşları için elinden geleni yapmaya çalışmış. Yürüttükleri çalışmayı, “Bu sene çok amatör bir çağrıydı, ilk kez yaptık. Ama önümüzdeki yıllarda daha iyisini yapacağız. Devletin ve üniversitelerin öğrenci yurtları yetersiz, özeller ise çok pahalı. Bu durumda öğrenciler cemaat yurtlarının tuzağına düşüyor. Her on öğrenciden sadece biri yurtta kalma şansına sahip” sözleriyle anlatıyor. Üniversitelerin kontenjanında son 9 yıl içinde yüzde 97.1 oranında artış olmasına rağmen devlet yurtlarında kapasitenin yüzde 31.5 artmasına dikkat çekiyor.

Canberk Yıldız, Hatay’da liseyi bitirmesinin ardından kazandığı İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne kayıt yaptırmak için geldiği sırada duymuş “Çapulcu Evleri”ni. Yıldız, “Hatay’da duymuştum Öğrenci Kolektifi’ni. Çapulcu Evlerinden burada haberdar oldum. Başvuru yaptım, Ezgi arkadaş aradı. Aile yanında uygun ev bulunamadı, okula uzak oldukları için. Ama birkaç arkadaş bir araya gelip ev tuttuk” diye anlatıyor. Kaldığı evin yurda göre iyi yanlarını bulunduğunu, iki odalı evde dört kişi kalınca ders çalışmak için birbirlerinden izin istediklerini, kendisinden üst sınıfta olan arkadaşlarının yardımcı olduğunu söylüyor.

BAŞBAKAN'IN AÇIKLAMASI TEDİRGİN ETTİ

Canberk Yıldız’ın kaldığı ev, Başbakan'ı kızdıranlardan. Çünkü evde iki kadın iki erkek kalıyor. Yıldız, “Başbakan’ın açıklaması açıkçası tedirginlik yarattı. Basacak polis evi diye düşündüm. Ama başka bir eve çıkmayı da düşünmüyorum. Başbakan Erdoğan diyor ki ‘Bizim muhafazakâr aile yapımıza ters’. Onların yapısına ters diye bizim de yapımıza ters düşmesini beklemek demokrasi ile ne kadar bağdaşır?” diyor. Ezgi Taş ise Başbakan’ın sözlerini, “İnsanlar ne kadar sosyalleşirse o kadar iyi. Ama bunlar AKP ’nin istemediği şeyler, sürekli aileyi öne çıkarıyorlar. Herkesin aile olmasını, çocuk doğurmasını istiyor. Bu bağımlılık ilişkileri kurulamadığı zaman isyan potansiyeli ortaya çıkıyor. Gençleri için ‘baş edemiyoruz bari bir an önce baş göz edelim’ diye düşünüyorlar” diye yorumluyor.