Terör saldırılarınıın mihenk taşı olan 11 Eylül sonrasında güvenlik kayıtlarına göre bugüne kadar Amerika’da farklı gerekçelerle toplam 380 saldırı girişimi olduğu kayıtlı. Boston Maratonu’nda patlatılan bombaların sahibi veya sahipleri olaydan 30 saat geçmesine karşın belirsizliğini sürdürürken, birçok terör uzmanı ülke içinde artan aşırı ‘vatanseverler’ ile El-Kaide idelojisini benimsemiş birileri tarafından yapılmış olabileceği yolunda yorumlarda bulunuyor.

New America Vakfı kayıtlarına göre politik mesaj içerikli 380 bireysel saldırı girşiminden 77 tanesi bomba veya patlayıcı oluşturmak için gerekli bileşimleri elde etmeyi başarmış. Vakfı kayıtlarında 11 Eylül sonrasında saldırı eylemi içinde iken yakalananların 48’inin aşırı sağcı olduğu belirtiliyor. Kayıtlarda yakalananlardan 23’ünün El-Kaide idelojisinden etkilenen kimselerin olduğu görülüyor. Geçtiğimiz 12 yıl içinde saldırı planı içinde iken yakalananlardan 5 tanesinin ‘anarşist’ birinin ise ‘çevreci terörist’ olduğu bilgisi yer alıyor.

Kayıtlarada yüzlerce saldırı girişimi olduğu bilgisine karşın 11 Eylül’den sonra Amerika’da Boston’da olduğu gibi bombaların patladığı olay yalnızca birkez yaşandı. 2004 yılında beyaz ırkçı Dennis Mahon’un evinde yaptığı bombayı paket içinde Afrikan-Amerikalı Don Logan’a göndermesi ile yaşandı. Logan’ın elinde patlayan bomba talihsiz kişinin kollarını kaybetmesine yol açtı.

AMERİKA BOMBALAMA OLAYLARINA YABANCI DEĞİL

Amerika bombalama olaylarına yabancı bir ülke değil. 1990’lı yıllarda yaşanılan çeşitli bombalama olaylarında Amerika’da 200’e yakın isan yaşamını yitirdi. Bombalama olaylarının en kanlısı 19 Nisan 1995 tarihinde Oklahoma City’de yaşandı. ‘Devlet düşmanı’ olarak daha sonra tarihe geçecek olan birinci Körfez savaşı gazilerinden Timothy McVeigh, bomba yüklü aracı federal hükümet binasında patlatınca 168 kişi yaşamını yitirmişti. Hayatını yitirenlerden 19’u ise çocuktu.

1990’lı yılların en kanlı bombalama olayının ikincisi ise 11 Eylül saldırılarında yıkılan Dünya Ticaret Merkezi’ne karşı düzenlenen saldırıdı yaşandı. 1993 yılında El-Kaide terör örgütü sempatizanın yapmış olduğu bombalı saldırıda 6 kişi yaşamını yitirdi. Yine 1996 yılında kürtaj karşıtı aşırı sağcı Eric Rudolph Atlanta şehrinde düzenlenen Olimpiyatları kana bulamasıyla yaşandı. Rudolph’un bombalı saldırısında 1 kişi hayatını kaybetti.

11 EYLÜL YALNIZCA TERÖRÜN ŞEKLİNİ DEĞİL MÜCADELE ALANINI DA DEĞİŞTİRDİ

1990’lı yıllar Amerika için bombalı saldırılarda en kanlı 10 yılda olsa güvenlik birimlerini bomba konusunda tedirgin hale getiren yine 11 Eylül saldırıları oldu. 11 Eylül saldırılarından sonra bomba yapımında kullanılabilecek her türlü maddenin kayıtları ve bunları satın alan kimseler kolluk güçleri tarafından raporlandı. Raporlama sistemi güvenlik birimleri tarafından abartılınca 2005 yılında iş yeri için tüp gaz alan Ortadoğu kökenli bir Amerikalı dahi içeri atılarak günlerce sorguya alındı.

11 Eylül saldırıları Amerika’nın terör ile mücadelesinde tam anlamı ile dönüm noktası oldu. Kanlı saldırının ardından kurulan ‘Ortak Terörizm Görev Gücü’ (Joint Terrorism Task Forces) birçok kolluk gücünü bünyesine katarak Amerika genelinde şüpheli terörist faaliyetleri ortaya çıkarmak için faaliyete geçti.

11 Eylül saldırıları terörün yalnızca fiziksel değil sanal ortamda da sürdürülebileceğini göstredi. El-Kaide terör örgütü internet sayfasından evde birçok meteryal yardımı ile nasıl bomba yapılabileceği bilgisini paylaştı. Bugün Boston Maratonu’nda patlatılan bombanın da ev yapımı olduğu ve saldırıyı yapan kimsenin veya kimselerin muhtemel El-Kaide’nin web sayfasından aldığı bilgiler ışığında bu bombaları yapabildiği yolunda yorumlanıyor.