Son yıllarda futbolda sportif başarıdan çok mali bilançolar konuşulmaya başlandı, Aslında konu ; Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatının (OECD) 2009 yılında kara para aklamayla mücadeleyi yürüten Mali Eylem Görev Gücü (FATF), “Futbol Sektörü Aracılığıyla Kara para Aklama” konulu raporuyla, futbolun öteki yüzünü ortaya konulması ile başlamıştı; Rapora göre, son 20 yılda sadece eğlence veren bir sektör olmaktan çıkan futbol, küresel bir endüstri haline dönüşmüştür. Futbolun artan iktisadi önemi de, sektöre yapılan yatırımları artırmaktadır. Ancak bu durum, suç ekonomisi aktörlerinin de futbolla ilgilenmesine yol açtığı; Rapor, futbol endüstrisinin büyüklüğünün önemli bir para akışına neden olduğunu, bunun da hile, yolsuzluk, vergi kaçakçılığı ve kara para aklamayı beraberinde getirdiğini ifade edilmekteydi.
Bu raporla birlikte futbolun üst yöneticileri harekete geçerek, futbolda kayıt dışı, vergi kaçakçılığı, yolsuzluğu önlemek, kulüplerin gelir-gider dengelerini sağlamak amacıyla, sportif anlamda temiz oyun ,iyi oyun anlamını taşıyan, Fair-Play uygulamalarını, futbolun idari, mali, tesis altyapı ve hukuki alanlarında da uygulamak ve yaygınlaştırmak amacıyla “Finansal Fair Play” uygulamalarını devreye koyarak, futbolu finansal anlamda disipline etmeye çalışmaktadırlar.
Bu gün ise; geldiğimiz nokta çok farklı, FİFA da başlayan yolsuzluk soruşturması ile dünya futbolu yeni bir çöküntü ile karşı karşıya kalmış, dünya futbolunun tepe yönetimleri ile başlayan üst düzey soruşturmalar FİFA ve UEFA Başkanlarının futbol yönetimlerinden men edilmesi ile sonuçlanmıştı..Bu sonuç FBI tarafından futbolda yolsuzluk.
Bu olayla birlikte dünya futbolu, en tepeden (Dünya Futbol Federasyonu ) en tabana ( Futbol Kulüpleri ) kadar sarsılarak, şike ve rüşvet, yolsuzluk gibi kavramlarla birlikte güven kaybetmiş, sorgulanmaya başlamıştır. Çünkü futboldaki bu yolsuzluk ve çöküntü, futbolu finanse eden sponsorların uzaklaşmasına, tribünlerde seyircilerin azalmasına, yayın ve bilet gelirlerinin kaybedilmesine neden olmuş, futbolda finansal problemler baş göstermeye başlamıştır.
Dünya Futbolundaki yaşanan bu gelişmelerin bir kısmı geçmişten günümüze, Türk futbolunda yaşanmış ve bir çok kulüp, kara para aklama, kayıt dışı ekonomi uygulamalarından dolayı bir çok kulüp, şike, rüşvet ve yolsuzluklardan dolayı mağdur olmuş kapanmış iflaz etmiş etmekte, ceza almış ve almaktadır.
Gerek yolsuzlukla mücadele kurumlarının, gerek futbol kurumlarının almış olduğu kararlar ve uygulamalar, çöküntü içersinde olan futbolun kurtarılmasına ve yeniden eski günlerine dönmesi için azami ölçüde çaba gösterilmektedirler.
Türkiye’de ise bu konu Türkiye Futbol Federasyon Başkanı tarafından ; Kulüplerin “Yapıları bozuk, maalesef borçlanarak gidiyor. 2015 sonuna göre 3.5 milyar lira civarında bir borç var tüm kulüplerin. Kulüplerimiz kendilerini toparlama sistemine girmezlerse, altyapılarına dönüp kendi oyuncularını yetiştirmez, önemli oyuncularını satmazlarsa bu borç kapanmaz. Yasayla beraber kulüplerin borçlarını kapatması gerekiyor. Ama bu mevsimde yasayla eşgüdümle olması lazım” şekinde ifadelerle Türk futbolunun yaşamış olduğu Mali Süreci tanımlamıştı.
Fakat Türk futbolu, Devlet ( Ziraat Bankası, THY, PTT, TRT ) Sponsor, İdda, Yayın İsim hakkı gelirleri gibi düzenli destekle birlikte; transfer, bilet, tesis, ürün, reklam gibi kontrolü güç gelirler ile birlikte 600 milyon dolar a ulaşan, Avrupanın gelirler ortalamasında 7. Ligi olarak büyük bir gelir havuzunun içinde boğulma tehlikesi yaşamaktadır.
Türkiye Futbol Federasyonu yetkililerinin açıklamalarına göre ; Spor Toto Süper Lig'deki 18 kulübün 478 milyon lira alacağı bulunduğu, buna karşın, kulüplerin borçlar toplamının 3 milyar 948 milyon lira, net borçlarının da 3 milyar 469 milyon lira seviyesinde olduğu, Kulüplerde finansal yönden ciddi zararların söz konusu olduğu "Spor Toto Süper Lig'deki 18 kulübün geliri 1 milyar 884 milyon lira, futbol maliyeti 3 milyar 194 milyon lira… brüt karın olmadığı 309 milyon lira zararın olduğu, Kulüplerin toplam 1 milyar 700 milyon lira banka borcu bulunduğunu ödenen faizin de 356 milyon lira seviyesinde olduğu ifade edilmektedir.
FİFA UEFA ve TFF nin Finansal Fair Play, Transfer Yasağı, Şampiyonalar katılamama, Puan silme gibi yaptırımlarla kulüpleri mali açıdan disipline etme gibi uygulamalarının yanı sıra ; Yıllardır Dernekler yasası ile yürütülmeye çalışılan futbolun profesyonelleşen, şirketleşen ve ticarileşen üretebilecek Kulüpler Yasasının bir türlü hayat kazanmamasından Spor Kulüplerinin “Dernek, Kulüp, Şirket” olarak tanımlanamamasından dolayı yasal boşluklardan yararlanarak oluşturulan mali tablolardan ( Gelirler ; Şirkete , Cebe , Çöpe- Giderler; Derneğe, Kulübe Taraftara, Devlete) dolayı oluşturulan paralar, kaynaklar; tüketilerek, savrularak, kulüpler zara uğratılmakta, iflas ettirilmekte, kapatılmaktadır. Bu gün gelinen noktada ; Devlet ve Federasyon çözüm üretmeye ve yeniden kaynak yaratmaya çalışmaktadır. Futbol Federasyonu spor kulüplerinin borç sorununun, mali yapılarını çözümü için kurulması planlanan Varlık Yapılandırma Şirketi ile Türk futbolunun borç sorununun çözülmesi hedeflenmektedir. TFF bünyesinde akademisyenler ve finansçılar tarafından oluşturulan komisyon tarafından modellenen Varlık Yapılandırma Şirketi kulüplerin yayın ihaleleri dahil tüm ticari gelirlerinin toplanacağı Süper Lig AŞ projesinin kulüplerin borç tasfiyesi ayağını, oluşturacağı ifade edilmektediryapısına çözüm.
Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Kulüpler Birliği Vakfı “Spor Kulüpleri ve Spor Anonim Şirketleri Kanunu” çerçevesinde’ üzerinde çalıştığı proje toplam 3.5 milyar liralık borç batağındaki kulüpleri, 10 yıl gibi orta vadede tüm borçlarından arındırmayı hedefliyor. 1 milyar lirası SGK prim ve vergi alacakları, 2.5 milyarlık bölümü ise özel banka kredilerinden oluşan borcun yeniden yapılandırılması planı için bazı yasal düzenlemeler gerekiyor. Bakanlık, TFF ve Vakıf arasında sürdürülen görüşmeler, kalıcı bir çözüm üzerine yoğunlaşırken, büyük bölümü özel banka kredilerinden oluşan borcun, üç devlet bankasına devredilmesini öngörüyor. Türk futbolunun kurtuluş reçetesi olarak nitelendirilen projeye göre kulüplerin halen özel bankalara olan 2.5 milyar liralık borcu, Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank tarafından üstlenilecek Yasayla birlikte gelir-gider, borçlanma, transfer, kaynak üretme gibi konularda Türkiye Futbol Federasyonu ve Maliye Bakanlığı’nın takibinde olacak kulüpler, orta vadede borçlarının önemli bir bölümünden kurtulacak.
Fakat bize göre; yeni kaynaklar oluşturarak ve borçları silerek, kısa vadeli günü kurtaran çözümler yerine, Profesyonel futbolu kendi kendini yönete bilen yapısal bir özelliğe kavuşturmak gerekmektedir. Geçmişten günümüze, Türk Spor yönetiminde, demokratikleşme çabalarında önemli mesafeler kat eden T.F.F.’nin mevcut özerk yönetim yapısının korunarak, çağdaş yönetim anlayışı çerçevesinde, serbest piyasa mekanizmalarına uyum sağlayabilecek idari-mali bir yapıya kavuşturulması gerekliliği vardır.
Dünya ve Türk futbolunu, yönetimsel ve finansal yozlaşmalardan kurtarmayı amaçlayan bu özel çabalar, umarım kısa zamanda sonuç verir. Futbolun kurtarılmasına yönelik oluşturulan kaynaklar, futbolun ve kurumlarının gelişimine, insanlığın ve toplumun faydasına olacak şekilde, boşa harcanmadan futbola aktarılarak, Dünya mirası olan futbolun özlenen eski günlerine yeniden geri dönmesine katkı sağlanır. Türk futbolu da, Kulüpleride, Yöneticileride bundan nasibini alır.
Kaynaklar
1- www.fatf-gafi.org/media/fatf/documents/reports/ML%20through%20the%20Football%20Sector.pdf
2- www.elazighaber.com/futbolda-karapara-aklama-1440yy.htm
3- www.futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/yonetim/117-tugrul-aksar/2084-finansal-fair-play-kulueplerimizi-bekleyen-bueyuek-tehlike.html
4- www.ekospor.com/fifa/
5- www.en.wikipedia.org/wiki/2015_FIFA_corruption_case
6- www.tff.org/default.aspx?pageID=285&ftxtID=24415
7- www.sanayicidergisi.com/ayin-dosyasi/futbolda-gelirler-arttikca-zarar-ve-acik-buyuyor.htm
8- www.futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/genel/125-sebahattin-devecioglu/3707-off-shore-clubs.html
Doç.Dr. Sebahattin Devecioğlu | FIRAT UNIVERSITESI | This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it. | 2015